Bir toplumun mutfağı tarihinin her yönünü yansıtır. Çünkü toplumun kültürü inançları ekonomisi ve siyaseti mutfağında izler bırakır. Başka toplumlarla yaptığı temas ve alışverişler de mutfak kültürünü etkiler. Türkler Orta Asya'dan batıya ilerlerken ilişki içinde oldukları halkların yemek kültürlerinden etkilendi ve onların yemek kültürlerini de etkiledi. Bu karşılıklı etkileşim Anadolu'ya yerleştikten sonra Selçuklu ve Beylikler dönemleriyle Osmanlı Devleti zamanında da devam etti. Osmanlı mutfağının olağanüstü çeşitliliğinin en önemli nedenlerden biri olan bu etkileşimin izleri Çin'den Amerika'ya Rusya'dan Mısır'a kadar takip edilebilir.
Osmanlı mutfağının olağanüstü zengin bir sentez olmasının ve yaratıcılığın önemli rol oynadığı bir mutfak olarak kendine özgü bir yapıya kavuşmasının birçok nedeni vardır. Bunların en önemlileri imparatorluğun çok kültürlü yapısı çok farklı bitki türlerinin yetiştiği farklı iklimlere sahip geniş topraklarının bulunması geniş ticaret ağı ve toplumun ileri gelenleri arasında gelişmiş damak tadına sahip yeniliklere meraklı kişilerin bulunmasıdır. Avusturyalı Profesör Bert Fragner Osmanlı mutfağın etkisi altındaki geniş bölgeyi "Osmanlı mutfak imparatorluğu" olarak tarif eder. Ona göre Osmanlı İmparatorluğu'nun tarihe karışmasına rağmen "Osmanlı mutfak imparatorluğu adını verebileceğimiz geniş bir bölge yaşamaya devam ediyor." Fragner Akdeniz mutfağını Akdeniz bölgesinin doğası ve ikliminden çok önce Roma İmparatorluğuna sonra İspanyol ve Osmanlı devletlerine borçlu olduğumuzu söyler.