Kader dediğimiz, atalarımızın yarım kalmış hayatlarının gelecek kuşaklarda tamamlanmasıdır belki de.
Eleni, 1920’li yıllarda doğduğu topraklardan Girit’e göçmek zorunda kalan büyük büyükannesinin doğduğu evi almak için geldiği Ege’nin küçük kıyı köyünde işinin hiç de kolay olmadığını anlayacaktır.
Geçen yıllar içinde küçük köy büyümüş, turizmin merkezi olmuştur. Evin bulunduğu arazi büyük bir inşaat firmasına aittir ve firmanın sahibi İskender bu evi evleneceği kadınla oturmak için kendisine ayırmıştır.
Onu ikna edemeyeceğini anlayan Eleni hayal kırıklığı içinde Girit’e döner. Ama kaderin farklı bir oyunu vardır ve tüm umutlarını yitirdiği anda eve sahip olmasının yolu açılır. Beraberinde, Eleni’nin ailesindeki dört kuşak kadının kaderlerini buluşturan sırlarla dolu bir hikâye açığa çıkar.
Yıllardır yaşadığı topraklardan bir gecede hiç bilmediği topraklara savrulan insanlara, hasrete yazgılanan, yarım kalmış hayatlara dair dokunaklı bir aşk öyküsü…
Ayşegül Çiçekoğlu “Pembe Begonvilli Ev”de Ege’nin iki yakasını buluşturan unutulmaz bir hikâyeye ortak ediyor bizleri.