Postmodernizm ve Mahremiyetin Dönüşümü özellikle son yüzyılda dünyayı derinden etkileyen Batı düşüncesiyle Batılı yaşam tarzlarını sorgulayan farklı zamanlarda yazılmış eleştirel metinleri bir araya getiriyor.
Şimdilerde modernitenin toplum tasarısının nihayete erdiğine ilişkin bir mutabakattan söz ediliyorsa dahi modernite sonrası yürürlüğe giren postmodernitenin uyandırdığı beklenti kısa zamanda birçok eleştirel dikkatin de konusu haline geldi. Bazı eleştirmenlerce Batı medeniyetinin en baskıcı en totaliter evresi olarak görülen postmodernizm kendini kitlelere sunma biçiminin aksine; farklılıkları törpüleyen doğruları bölerek çoğaltan hakikati flulaştıran 'değer'i değersizleştiren bir tabiata sahip. Böyle bir yaşam ve kültür atmosferinin mahremiyete nasıl baktığını mahremiyeti nasıl dönüştürdüğünü irdeleyerek başlayan metinler; din gelenek gibi kavramların özelleştirilmesi kitle iletişim araçlarının mahremiyet anlayışına etkisi gibi güncel pratiklerin sebeplerini sorgulayarak sürüyor.
Kitapta olup bitenler karşısında sosyal bilimlerin tepkisi yöntem sorunu bağlamında ele alınırken birey toplum özgürlük oryantalizm küreselleşme çokkültürlülük turizm hermenötik iktidar terör gibi Batı kaynaklı pek çok kavram da eleştirel bir bakışla ele alınıyor.
Postmodernizm ve Mahremiyetin Dönüşümü'nde Batı'nın yerkürede tek başınaymış gibi serkeşçe hareket etmesinin başka toplumlar üzerindeki yıkıcı kıyıcı etkisi; her türlü bilginin imajın görüntünün hızla aktığı sanal evrende mahremiyetin imkansızlığı 'göz'ün hâkimiyetinin günümüz gösteri toplumunu nasıl kurup şekillendirdiği tartışılıyor.