Klasik Türk müziğinin kaynakları ne kadar kapsamlıdır? Bugün mevcut Türk müziği repertuvarı, bu sanatın zengin bir geçmişi olduğunu göstermeye yetiyor mu? Rumca Kaynaklarda Türk Müziği, bu sorulara yanıt arayan, müzik tarihimizin eksik bırakılmış bir bölümünü tamamlamaya yönelik bir çalışma olarak karşımıza çıkıyor.
Dr. Miltiadis Pappas, kitabında, 1830-1908 yılları arasında Yunan alfabesiyle yayımlanmış yayınlarda, Bizans nota sistemiyle yazılmış Türk müziği eserlerini inceleyerek hem bu eksikliği gidermeyi hem de müzik tarihimize yeni bir perspektif kazandırmayı amaçlıyor.
Kitap, 15 matbu eseri kronolojik bir sıra içinde ele alırken, bu eserlerin Osmanlı coğrafyasındaki dağılımını tablolar ve haritalarla görselleştiriyor. Daha önce bilinmeyen eserler kadar, bilinen ancak eksik veya değişmiş halleriyle tanıdığımız eserlerin özgün biçimlerinin yeniden gün yüzüne çıkarılması da çalışmanın dikkat çekici bir yönü. Bu eserlerin günümüz nota sistemine aktarımıyla birlikte, Türk müziği repertuvarında yer alan pek çok eserin aslında daha eski ve özgün halleriyle bugüne taşınabileceği gösteriliyor. Bu bağlamda, Pappas’ın çalışması yalnızca yeni eserler sunmakla kalmıyor, aynı zamanda müzik arşivimizin sınırlarını yeniden çiziyor. Öyleyse şu soruyu sormamız gerekmez mi: Türk müziği tarihinin yazımında, neden yalnızca Türkçe kaynaklarla sınırlı kaldık? Türk müziği, gerçekten de farklı müzik kimlikleri ve gelenekleri arasındaki etkileşimden doğmuş, benzersiz bir birikimi temsil ediyor. Çok dilli belge araştırmaları ve karşılaştırmalı analizler, Türk müziği hafızasını zenginleştirebilir ve geçmişin gölgede kalmış eserlerini aydınlatabilir.
Dr. Miltiadis Pappas, hem bir müzikolog hem de bir icracı olarak, Türk müziği mirasına katkıda bulunuyor. Kitap, sadece yazılı bir kaynak değil; aynı zamanda müziği doğrudan deneyimleme fırsatı sunuyor. Eserin sonunda yer alan karekodlar aracılığıyla, Pappas’ın kendi icralarıyla zenginleştirilmiş örnekleri dinlemek mümkün. Bu durum, okurlara hem dönemin müzikal estetiğini yakından tanıma hem de Türk müziğinin çok katmanlı yapısını daha iyi anlama imkânı sağlıyor.