Geniş ovalara, karlarla kaplı tundralara, uçsuz bucaksız ormanlara yayılmış Rus ülkesinin tarihi en az coğrafyası kadar büyük ve merak uyandırıcıdır. Slav kabilelerinden, Rurik ve Romanov hanedanlarına, Moğol İstilaları’ndan Napolyon’un ordularına, Bolşevik devriminden Hitler’in panzerlerine, Soğuk Savaş’tan Putin’e… Rusya, huzursuz bir imparatorluktur: Hanedan kavgalarını yabancı istilalar, ekonomik büyümesini kanlı savaşlar takip eder. Bu huzursuzluğun sebebi belki de ülkenin çelişkileridir: Rusya’nın doğal kaynakları zengindir, ama Rusya zengin değildir; Rus modernleşmesi Avrupalılaşmanın en iyi örneğidir, ama Rusya Avrupalı değildir. Rusya tıpkı, devlet armasında sağa ve sola bakan kartalı gibi hem Doğu’ya hem de Batı’ya bakan bir ülke. Tarih boyunca, soğuk ve geniş coğrafyasında, kâh genişlemeye kâh bu geniş toprakları dış dünyaya bağlayan ticaret ve kültür yollarına hükmetmeye çalıştı. 15. yüzyılda Rus knezliklerinin zayıf idarecisi olan Moskova, üç asır içinde Baltık Denizi’nden Karadeniz’e, Hazar Denizi’nden Baykal Gölü’ne, Polonya Ovası’ndan Kuzey Buz Denizi’ne yayıldı. Kadim Polonya-Litvanya Birliği ve Avrupa’nın en büyük askeri güçlerinden İsveç Krallığı çarın ordularına teslim oldu. Napolyon’un yenilmez ordularını, General Kış ve Rusya beraber püskürttü. Rus kimliğinin tarihsel oluşumu, zaferleri ve kıyımları hem Türk tarihinin hem de dünya tarihinin en önemli başlıklarından birini teşkil eder. Osmanlı İmparatorluğu’nu askerî olarak yıkabilen güç Avrupa devletleri değil, Rus Çarlığı oldu. Kırım, Çeçenistan, Afganistan ve Türkistan’ın huzursuzluğunun sebebi hep Rusya oldu. Modern zamanların da tarihine yön veren Rusya’nın huzursuzluğuydu: 1917 Bolşevik Devrimi’nin ve Stalinizm’in Rusya’dan dünyaya yayılma çabası belki de insanlığı yok edecek nükleer bir savaşın soğuk rüzgarını tüm insanlığa hissettirmişti.
Rusya: Huzursuz İmparatorluk, Bir Tarihsel Atlas Rus tarihini sadece bir anlatıyla değil, haritaların diliyle de tasvir ediyor. Derby Üniversitesi’nden tarih profesörü Ian Barnes, uzun yıllar devam eden araştırmalarının meyvesi olan bu eserin yayımlanmasına şahit olamadı. Yazar 2014 yılında öldüğünde, Putin Rusya’sı Soğuk Savaş sonrasında Ukrayna’ya verdiği Kırım’ı işgal etmeye hazırlanıyordu. Bugün bu huzursuzluk çetin ve sonu belirsiz bir savaşa dönmüş durumda: Rusya’nın tarihsel huzursuzluğu hâlâ devam ediyor. Bir ulusun ve bir coğrafyanın yaşadığı zaferler, felaketler, yaşattığı, yaşadığı acılar ve kıyımlar, renkli ve gerçek ölçekli haritalarla tarih ve coğrafya meraklılarının vazgeçilmez bir başucu eseri olacaktır. Canlı ve ayrıntılı haritaları, sürükleyici ve bilgilendirici metinleriyle bu eser Türk okurunun özlediği, tarih ve coğrafyayı buluşturan bu yazın türünün başarılı bir örneği. VakıfBank Kültür Yayınları’nın tarihsel atlaslar dizisinin bu ilk kitabı, huzursuz imparatorluk Rusya’nın kapılarını aralıyor…