Örgütlerden ayrılmak öyle kolay veya birdenbire oluşabilecek bir durum değil. İdeolojik veya dini örgütlere katılmak, onlara “iman” etmek kolay olsa da, ayrılmak zordur ve sancılı bir süreç işidir. Çünkü iman etmek için fazla gerekçeye ihtiyaç yoktur, ama imansız olmak için çokça gerekçe olmalıdır. Bilindiği gibi ideolojik örgütlere katılım bilgi ve gözlemden ziyade inanç ve önyargı temelindedir. Hatta bu katılımların çoğunun altı ancak zamanla ve pratik içinde doldurulur. Bu geçen süre zarfında da kişide örgüte karşı duygusal, maddi, manevi, hatta bazılarında karaktere dönüşecek bağımlılıklar gelişir.