Öyle sevimsiz bir boşluk içindeyim ki tam olarak ne olduğunu benim de açıklayamayacağım bu hisleri birileriyle paylaşmak istedim. Beni anlayamasa bile en azından dinleyebilecek yazdıklarımı okuyabilecek birileri... Derin kuyulara derdini döküp de sadece yankısına ulaşabilen biri olmaya da razıyım. Yeter ki mektubuma bir cevap!" Funda Özsoy Erdoğan her hikâyesi ile okuyucusuna cevapsız mektuplar yazıyor sanki. Bu mektuplarda yürek olup gülümsüyor okuyucunun dünyasına hüzünler taşıyor bazen de ironinin mütevazı sınırlarına girip muzipçe göz kırpıyor. Ve öyle bir an geliyor ki mektup ile mektubu yazan aynılaşıp okuyucunun ta kendisine dönüşüyor.