Sanat, kurucu sosyologların bütün ilgisizliğine rağmen on sekizinci yüzyılın ikinci yarısından beri sosyolojik bir perspektifle ele alınmaya devam ediliyor. Sosyoloji öncesi sayılan uzunca bir geçmişten sonra sanat sosyolojisi, artık kendi müstakil alanını tahkim etmiş durumda. Özellikle yirminci yüzyılın ikinci yarısından itibaren bir yandan konu ve alan netliğini sağlayarak öte yandan da metodolojik tercihlerini kesinleştirerek sosyolojik çerçeve içine iyice oturmuş durumda. Her ne kadar yakın dönem sanat sosyolojisi çalışmaları üretim, dağıtım ve kabul süreçlerine odaklanmışsa da sanatla toplum arasındaki ilişkinin bütünü, sanat sosyolojisine dâ-hil edilmelidir. Sanatın Sosyolojik İmkânı; aktörler, yapıtlar, kurumlar, bağlamlar, ilişkiler ve süreçler düzleminde sanat sosyolojisinin bütün yapıcı öğelerini inceliyor.