20. yüzyılın son dönem âşıklarından Sefil Selimî hem kendi dönemi içindeki şiir anlayışı açısından hem de şiirinin geçmiş ve gelecekle kurduğu ilişki açısından oldukça kıymetli bir şairimizdir. Onun şiir anlayışının temelinde derin tasavvufi anlam boyutları ve divan edebiyatının çağları aşarak günümüze ulaşan şekil ve içerik özellikleri yatmaktadır. Sanatı dünya görüşüne uygun olarak "insan sevgisi" ve "vahdet inancı"na dayanan şair insanoğlunun dünya hallerine kulun diğer kullarla ve Rabb'i ile kurduğu ilişkiye dair pek çok şiir söylemiş ve bu şiirlerle bir ayna misali kula kendi benliğini ve Hakk'ı göstermeyi düstur edinmiştir. Anadolu'nun yüzyılları aşarak gelen bütün seslerini bir yakarış şeklinde şiirine nakşeden halk şairimiz bâtınî derinliği olan edebî muhitlerde yazılı ya da sözlü olarak bir sonraki
nesle aktarılan yüzyılların kültürel birikimini dile getiren arifane ve âşıkane şiirleriyle gönlümüzdeki ve gelenek içindeki müstesna yerini kazanmıştır.