İnsan ile mekân arasında çok boyutlu ve çift taraflı bir ilişki vardır. Tarihin akışında zamana, coğrafyaya, kültüre, inanca veya beklentilere göre mekânın anlamı ve nitelikleri farklılık gösterse de insan ile ilişkisinde mekân, maddi/fiziki anlamının ve insan ihtiyaçlarının giderildiği yer olmasının ötesinde çok boyutlu bir anlam kazanmıştır. Her zaman ve her yerde insanın mekânı algılamasında ve mekânın insan üzerinde etkisinde karşılıklı bir etkileşimi müşahede ederiz. İnsanoğlu mekâna ruhundan izler bıraktığı gibi mekânın da insan ruhu üzerinde etkisi vardır. İnsanın sosyal, siyasi, dinî, kültürel ve edebî varlığı, mekânı biçimlendirdiği gibi mekân da insanın sosyal, siyasi, dinî, kültürel ve edebî yönünü etkileyip biçimlendirir. Mekân ve edebiyat ilişkisinin en iyi tezahür ettiği yapay mekânlar ise şehirlerdir.
Divan edebiyatında şehir şiirlerinin anlam dünyasını incelemeyi amaçlayan bu kitapta 184 yerleşim yeri ile ilgili 600 şehir şiiri incelemeye dâhil edilmiştir. Çalışmada öncelikle insan-mekân-edebiyat ilişkisi ile şehir kavramı ve Osmanlı şehrinin özellikleri genel olarak ele alınmış, klasik Arap ve Fars edebiyatındaki şehir şiirleri kısaca incelenmiş ve ardından klasik Türk edebiyatında şehir isimlerinin kullanımı, şehir şiirlerinin yer aldığı kaynaklar ve şehir şiirleri listesi verilmiştir. Çalışmanın asıl bölümünde ise şehir şiirlerinin diğer tür ve tarzlarla ilişkisi, yazılma sebepleri, Türk edebiyatı için önemi, şekil, muhteva, dil ve üslup özellikleri okuyucuların istifadesine sunulmuştur. Kitabın sonunda ise tespit edilen şehir şiirlerinden bir seçki yapılarak “şehir şiiri haritası” veya “manzum atlas” olarak adlandırılabilecek bir antoloji hazırlanmıştır. Okuyanların müstefid olması dileğiyle…