Mesleğe girdiğimde yeni bir otomobil gibi pırıl pırıl hızlı heyecanlı iyi niyetli dostuklara önem veren işini ve ülkesini seven açık sözlü idealist bir memurdum.
Dolu dolu geçen meslek hayatım boyunca heyecanımı iyi niyetimi dostluk anlayışımı kaybetmedim. Ailemi birlikte yaşadığım insanları ve ülkemi sevdim. Ne kimsenin makamında ne de parasında karısında gözüm olmadı. Olanla yetindim halime şükrettim dürüst ve açık sözlü oldum. Hata yapmadım mı? Yaptım hem de çok.
Hataların büyüklerini bıraktım küçüklerinle yola devam ediyorum. İnsanla hayvanı ayıran en önemli unsurlardan birinin insanın kendini kontrol etmesi olduğunu hatırlayarak zaman zaman kendimi aşan duygularıma gem vurdum. Bu gün değişen bir şey yok ben aynı insanım sadece araba eskidi sürati azaldı eski pırıltısı kalmadı...Bir de tecrübeler azalan güven duygusu değerini yitiren dostluklar.
Ben bu oyunun içinde yalnız bırakılan bir oyuncuydum ve bunların hepsini tattım. Bir şeye inanıyorum: Bir gün namuslu insanlar da namussuzlar kadar cesur olacaklar. Bir şeyi ispatlamaya çalıyorum: Şiddet tehdit iftiranın her zaman geçerli olmayacağını. Bir düşüncem var: Geçmişi sorgulamadan sağlıklı bir gelecek kurulamayacağı.
Bir mesaj vermek istiyorum.
Terör ve organize suçlarla mücadele edenler korkmayın yılmayın çocuklarımıza daha iyi bir ülke bırakmak hepimizin görevi. Mücadelede yollarının tükenmeyeceğini unutmayın.