Modern hayatın bir yeniliği olan telefondan gelen ses heyecan ve merakla karşılanmıştır. Şehir ortamında duyulan çeşitli sesler o mahallin rengini yansıtmıştır. Halk inanışlarında hayvan seslerinin bazıları uğurlu, bazıları da uğursuz addedilmiş, seslerin duyulduğu zaman dilimine de anlam atfedilmiştir. Çobanlar hayvanlarını çoban seslenmeleri ile gütmüşlerdir. Dilin sustuğu yerde bazen beden dili sesin yerine geçmiştir. Çınnameler kulak çınlamasına dayalı fal kitapları vardır. Baki “Avazeyi bu âleme Davud gibi sal / Baki kalan bu kubbede bir hoş sada imiş” derken günümüz şairleri ölümün dilinin sessizlik olduğunu söylemişlerdir. Türk halk anlatılarında gaipten gelen sesler bireyin bu dünyada yalnız olmadığını, kendisini koruyup kollayan yüce bir gücün varlığına bir gönderme yapmıştır. Altay Yaratılış Destanında gaipten gelen bir ses Ülgen’e yardım edip yol göstermiştir. Budist Uygur Türkleri Ses İşiten İlah Kuan Şi İm Pusar’dan yardım dilemiştir. Ses kavramı Türkçe metinlerde birçok sözcük ile ifade edilmiştir, bu kitapta bu sözcüklerin etimolojilerini ve metin örneklerini bulabilirsiniz.
Prof. Dr. Emine Gürsoy Naskali