"Ben orta şekerli kahveyi çok severim. Sonra şafak vakti yağan yağmurun serinliğini... Gün daha doğmamışken, eski bir İstanbul sokağında yokuş tırmanmayı...Siz alçak bacalardan tüten dumanla haşir neşir olmuş daracık İstanbul sokaklarını bilir misiniz? Veya eski bir mezarlıkta, üç yüz sene önceki asaletiyle bugüne tavır koyan, yıkılmaya yüz tutmuş sarıklı mezar taşlarını... Sonra çocuk duygularını. Seyretmekle, duymakla, sevmekle doyamadığım çocuklar... Bütün bitişleri "Bittiii..." diyerek, el çırparak karşılayan saf gönüller. Ve onlar kadar saf olmayı beceremeyen gönülleriniz... Çocuklar da geride kalacak. Siz de geride kalacaksınız. Çünkü öleceğim...."