“Hint inciri gibisin; meyven bir gün, dikenlerin tüm yıl sürüyor!” Diğer insanların aksine; kadının soğuk ve hırçın tavrı, adamın çok hoşuna gidiyordu. Kadının sert bakan gözlerinin içine, bütün gücüyle aşkını haykırmak istedi. Seyir terasının en güzel köşesinde dimdik ayakta duran kadın, gizemli adama arkası dönük bir şekilde duruyor, kayıtsız ifadesine devam ediyordu. Uzun boylu adam, kadına arkadan yaklaştı. Onun boy hizasına inmek için dizlerini büktü. Dudağını onun kulağına yaklaştırdı. Ona hitaben güzel bir aşk şiiri fısıldadı. Kahverengi gözlü kadın şiir bitene kadar istifini bozmadı. Sonrasında yavaşça adama doğru döndü ve hiçbir şey olmamış gibi elindeki çayı adamın üstüne boca etti. Kadının, taşkın hareketine karşılık adam sesini çıkartmadan üstünü silkti. Kadın yanından geçip giderken, adam kendi kendine konuştu: “En sevdiğim kadın tipi; dik başlı, asi ve oldukça kıvrak zekâlı!” Bu sefer sesini yükselterek kadına seslendi: “Benimsin! Gün gelecek bu seyir terasında beraber oturacağız!”