Türk Şiiri başta olmak üzere Cumhuriyet Dönemi Türk Düşüncesinin önde gelen entelektüellerden biri olan Sezai Karakoç, bir neslin zihin dünyasına damga vurmuştur. İster edebiyat alanında olsun ister siyasal düşünce alanında olsun Sezai Karakoç’un her zaman üzerinde düşüneceği bir meselesi olmuştur. Aslında meselenin çözümünden çok meseleye yaklaşım biçimi hepimizde hayranlık uyandırmıştır. Sezai Karakoç, Türkiye topraklarında yetişen önemli bir entelektüeldir. Sadece teorik olarak kalmamış, pratikte de fikirlerini eyleme geçirme konusunda; “Milletim! Uyan, kendine gel! Yeni bir sayfa aç. Yeni bir çağ aç. Geçmişte birkaç kez çağ açmıştın. Yine açabilirsin. Yine açabilirsin. Yine açabilirsin.” mottolarıyla Yüce Diriliş Partisini kurarak Türk siyasal hayatına atılmıştır. Sürekli üreten, sürekli aktüel konuları kendisine bir mesele edinen mümtaz bir şahsiyet olarak, koca bir nesli beslemiştir.
Monna Rosa, Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine, Veda, Benim Sevgim ve daha nice şiiriyle birçok kişide iz bırakan Karakoç, işlediği konuların zenginliği, dil seviyesi ve II. Yeni Şiiri, öncesi ve sonrasındaki şiir serüveniyle Cumhuriyet Dönemi Türk şiirinin en önemli temsilcilerinden biri olarak kabul edilmektedir. Mahmut Hakkı Akın, Harun Akdemir, İbrahim Durmaz, Ayşe Ayten Bakacak, Ejder Okumuş, Hüseyin Çil ve Ahmet Yıldız’ın bölümleriyle katkı sunduğu bu kitapta, Sezai Karakoç’un topluma, devlete ve siyasete bakış açısı ayrıntılı bir şekilde incelenmektedir