“Hepimiz heyecanla yeni öğretmeni bekliyoruz. Ben resim defterimi açtım, önüne boyalarımı dizdim, hatta dayanamayıp güneşimi de sayfanın sol üst köşesine çizdim. Ben güneşimi boyarken sınıfın kapısı aniden açıldı. İçeriye küçücük biri girdi. Elleri kolları dolu… Kolunun altında yığınla kâğıt var. Elinde de bir teyp… Bize hiç selam vermeden masaya yerleşip kâğıtlarını ve teybini bıraktı, sonra teybi çalıştırmak için priz aramaya başladı. Biz şaşırdık. En azından ben şaşırdım...”
Yeni öğretmen bekleyişi bir kâbusa dönerse Şirin ve arkadaşları neler yapabilir? Belki de her şeyi… ama onlar en kolay ve en acayip yolu seçiyorlar…