Bugün liseden terk ve geleceği olmayan bir genç.
Yarınsa İkinci Dünya Savaşı'nda çarpışan bir asker.
Kale Jackson bir gün İkinci Dünya Savaşı'nda keskin nişancılık yaparken dostlarının ölümlerine şahit oluyor ertesi günse sıradan hayatına geri dönüp sevdikleriyle arasında giderek büyüyen uçurumdan sağ çıkmaya çalışıyordu. Geçmişten gelen fiziksel ve ruhsal yaralarını gizlemek her gün daha da zorlaşıyordu.
Eski komşusu Harper'ın kasabaya taşınmasıyla kaybettiğini sandığı umudu tekrar içinde filizlendi. Eğer yeterince pratik yapar ve aşka tutunursa kalıcı olarak şimdiki zamanda kalabilir ve bir daha asla üşümezdi. Belki her şey için çok geç değildi.
Fakat geçmişe dair bir makale onları kaçınılmaz soruyla yüzleşmek zorunda bırakacaktı: Kale gelecek sefer geçmişe gittiğinde dönebilecek miydi?