"Sosyaldemokratlar" başarıya ulaştıkları ülkelerde sosyal düzeni ağır ağır ve muhalefette iken bile işçi ve meslek örgütleri ile halk eğitiminden kültür kurumlarına uzanan bir örgütlenme ağı kumak gibi demokratik yöntemlerle değiştirmeye yönelmişler; bu politikalarıyla daha katı sosyolizme ve komünizme gereksinme bırakmamakla övünmüşlerdir. İdeolojilerini toplumun bütün kesimleri için aynı derecede geçerli bir ahlâki ideal olarak tanımlamışlardır.
"Sosyaldemokratlar" genellikle sermaya birikmini uygun zamanlarda sağlamış ülkelerde "reform"larla sınıflar arasında "uzlaşma"lar sağlayarak başarı göstermişlerdir. Bu yanları ile bir "bölüşüm" ideolojisi olarak da nitelenmişlerdir.