Anılar sözcüklerde ve sohbetlerde kaldığında unutulmaya mahkûmdur. İstemediğim unutulmalarını o anılarını ve o anılarda gülümseyen insanların.
Kendimi bildim bileli mikrofonla ekranla içli dışlı yaşadım.
30 yıl olmuş demek ki... Ama yayıncılığın o eski zaman şövalyeleri anılarımda hâlâ capcanlı.
Bu kitap işte o 30 yıldan süzülmüş bir anılar demeti. Tabii bugüne nasıl geldik sorusunun yanı sıra nereye gittiğimiz sorusuna da yanıt arıyor.
Birazcık gülümserseniz bu da cabası olacak elbette...