Din gibi hayatın her alanına nüfuz edebilen bir kurum ile günlük hayatta dilimizden düşürmediğimiz stres kavramı arasındaki ilişkinin ele alınıp incelendiği bu çalışmada şu sorulara cevap aramaya çalıştık:
- Dindarlık düzeyi ile stres düzeyi arasında anlamlı bir ilişki var mıdır?
- Din stresle başa çıkma sürecinde ne gibi fonksiyonlara sahiptir?
- Din birey ilişkisi stresle başa çıkmayı nasıl etkilemektedir?
İnsan hem kendisine -yani kendi iç dünyasında geçmiş şimdi ve gelecek üçgeninde deneyimlemeye çalıştığı hayatına- hem de çevresinde olup biten her şeye tepki veren bir varlıktır. Onun yaşam kalitesini belirleyen faktörlerden biri de verilen tepkinin niteliğidir. Bu tepki yığınının kalitesini belirleyen ise bilinçtir. İnsanda Tanrı merkezli bir bilinç oluşturmayı hedefleyen dinin stresle olan ilişkisi de tam da bu noktada karşımıza çıkmaktadır. Dini sadece birtakım formel ibadetler ve tabiatüstü kavramlardan ziyade bir bilinç hali olarak sunmaya çalıştığımız ve bu yönüyle olumsuz yaşam koşullarıyla başa çıkmada dinin nasıl bir etkisinin olduğunu araştırdığımız bu çalışma gerek güncel gerekse evrensel niteliğinden dolayı önem arz etmektedir.