Yazılı kültürün geliştiği toplumlarda anı kitapları kuşaklar arası iletişimin önemli bir kaynağıdır. Bizde “hayatım roman“ diye dile getirilen ve bazı sıra dışı olayların anlatılmasını ön plana çıkartan anlayışın aksine anı kitaplarının asıl değeri gündelik hayat ayrıntılarına yer vermesidir. Bu durum mesleki anılar içeren kitaplarda daha büyük önem kazanır. Mesleki birikimin usta çırak ilişkisiyle aktarılmasına dayanan bu kitaplar bireysel değerin ötesinde, ilgili olduğu meslek dalı için elzem bir kaynak hâline gelir. Bu bakımdan süreklilik, birikimli ilerleme gibi profesyonel tutumlar peşinde koşanlar için mesleki anı kitapları birer hazinedir.
Aret Hovagimyan ömrünü sualtı sektöründe geçirmiş bir duayen olarak anılarını kitaplaştırıp görevini yerine getiriyor. Anlattığı olaylarda analitik zekâsının pırıltılarını gördüğümüz gibi sektörün çözülmeyen sorunları hakkında da bilgi sahibi oluyoruz. Mesleki yaşamı boyunca sektöre yönelik bir barınak yapılmasının mücadelesini veren Aret Hovagimyan olaylara yönelik bilgece tavrıyla, okurlarına denizin diliyle sesleniyor: Rastgele.