Suç, toplum tarafından onaylanmamanın sonucu olarak sosyal reaksiyona neden olan ve suçlunun toplumsal konumunu derinden sarsan bir olgudur. Suç edimi nedeniyle marjinalleştirilme ve ayrımcı pratiklere maruz kalma suç tekrarlarını ve topluma uyum sorunlarını beraberinde getirmektedir. Bu durum ise toplumu tehdit eden temel sorunsal olma eğilimindedir.
Bu bağlamda kitap boyunca araştırma bulgularının yol göstericiliğinde, suçluların gözünden gündelik yaşamda suçlu olmanın tezahürleri, sosyal ve ekonomik ilişkilerde suçluluğun etkisi, suçlu olma deneyimi, ayrımcı pratiklerin ve suçlulara toplum tarafından gösterilen sosyal tepkilerin tekrarlı suç davranışı ile ilişkisi kuramsal yaklaşımlar ve ampirik araştırmalar çerçevesinde kapsamlı bir şekilde ele alınmıştır. Dahası onarıcı adalet yaklaşımının bir uzantısı olarak görülebilecek alternatif cezalandırma pratiklerinden denetimli serbestlik sisteminin suçluları ıslah etme ve yeniden sosyalleştirme çalışmalarının etkililiği tartışılmıştır.
Suçluların iç dünyasını, damgayla yaşama biçimlerinin suçla ilişkisini, kapatılma sonrası denetimli serbestlikte yeniden sosyalleşme ve toplumsal bağları yeniden kurma sürecini anlamaya teşebbüs eden bu eser sosyal bilimler, sosyoloji ve özelde suç sosyolojisi alanına katkı sunmayı amaçlamaktadır.