Diğer hayvanların güçlü kasları ve pençeleri var bizimse daha akıllı beyinlerimiz. Genel zekâ bakımından sahip olduğumuz mütevazı üstünlük sayesinde dil teknoloji ve karmaşık bir toplumsal örgütlenme geliştirmeyi başardık. Bu üstünlük her kuşağın öncekilerin başarılarına yenilerini eklemesiyle zaman içinde daha da ilerledi. Bir gün insan beynini aşan makine beyinler yaratmayı başarırsak o zaman bu yeni süper zekâ çok güçlü hale gelebilir. Nasıl ki şu an gorillerin kaderi biz insanlara bağımlıysa bizim türümüzün kaderi de makine süper zekâsının eylemlerine bağlı olabilir. Ancak bizim de bir üstünlüğümüz var: yapay zekâyı insanlar yaratacak. İnsani değerleri koruyacak bir tür süper zekâ yaratabiliriz. Bunu yapmak için kesinlikle güçlü bir nedenimiz olacaktır.
Nick Bostrom süper zekâ olasılığının sunduğu zorluğu ve buna en iyi şekilde nasıl yanıt verebileceğimizi anlamaya çalışıyor. İnsanlığın geçmişten bu yana karşılaştığı en büyük zorluk budur demek yanlış olmaz. Bu işi başaralım ya da başaramayalım muhtemelen karşılaşıp karşılaşacağımız son zorluk olacak.
Zekânın doğasını detaylıca inceleyen bu kitap doğal ve yapay zekânın içeriğini ve sınırlarını kapsamlı bir şekilde sunuyor. Gelecek belki doğal belki de yapay zekânın elinde olacak ama kesin olan bir şey varsa zekâ evrendeki varlığını sürdürecek.