Antonin Artaud
(1896, Marsilya - 1948, Paris)
Şair, oyuncu, tiyatro yönetmeni ve oyun yazarı. Babası Marsilyalı, annesi İzmir kökenli bir Rumdu. Çocukluğu ve ilkgençliği Marsilya’da geçti. 1920’de Paris’e yerleşti. Yönetmen Charles Dullin’in yanında öğrenim gördü. Oyunculuk ve yönetmenlik yaptı. La Nouvelle Revue Française’ın editörü Jacques Rivière ile olan önemli mektuplaşmaları 1927’de Correspondance avec Jacques Rivière adıyla kitaplaştı. Roger Vitrac ile birlikte Alfred Jarry Tiyatrosu’nu kurdu ve yönetti, ancak bu oluşum kısa sürdü. İlki 1932, ikincisi 1933 yılında olmak üzere iki kez Vahşet Tiyatrosu için manifesto (Manifeste du théâtre de la cruauté) yayımladı. 1936-37 yıllarında Meksika ve İrlanda’ya gitti. Tarahumara halkıyla birlikte yaşadı, izlenimlerini Les Tarahumaras (1945) adıyla yayınladı. 1937’de İrlanda gezisinden dönerken tutuklanıp La Havre’deki psikiyatri kliniğine yatırıldı. Bir hafta sonra Sotteville-lés-Rouen’deki Quatre-Mares Hastanesi’ne nakledildi, son olarak 1943-1946 yılları arasında Rodez’deki bir klinikte kaldı. Rodez’den Mektuplar’ı burada yazdı (Lettres de Rodez, 1946). Dokuz senelik kapatılmanın ardından 1946’da serbest bırakıldı. Son iki yılını Ivry’de, çalışmalarına yoğunlaşarak geçirmiştir.
L’Ombilic des Limbes (1925), Le Pèse-Nerfs (1925), L’Art et La Mort (1929), Artaud Le Mômo (1947) önemli metinleri arasında yer almaktadır.
Başlıca eserleri
Héliogabale, ou l’anarchiste couronné (Heliogabalos taçlı anarşist, 1934), Les nouvelles révélations de l’être (Varlığın yeni vahiyleri, 1937), D’un voyage au pays des Tarahumaras (Tarahumaralar ülkesine yolculuk, 1938), Le Théâtre et son double (Tiyatro ve ikizi, 1938), Van Gogh, le suicidé de la société (Van Gogh, Toplumun intihar ettirdiği, 1947), Pour en finir avec le jugement de dieu (Tanrı yargısının işini bitirmek için, 1948).
edici" ve sakıncalı bulunarak iptal edilen program kaydının metnidir.
Artaud, yayını sesli bir sabotaj olarak tasarlamıştır: Dünyayı değil, yaşamı söylemek için. Beden ile ruhu birbirinden ayıran ve beynin mahrem gerçekliğini iğdiş eden Hıristiyan mitolojisini, soğuk savaşa doğru hızla yürüyen dünyayı, dokunduğu her şeyi metalaştıran, genel olarak kapitalizmin, özel olarak da Amerikan kapitalizminin yıkıcı insan kuşatmasını lanetleyen bir yayın olarak.
Tanrı Yargısının İşini Bitirmek İçin, bu program için yazılan fakat kaydedilemeyen "Gaddarlık Tiyatrosu" şiiri ve Artaud'nun programla ilgili yazdığı tüm mektuplarla birlikte, Türkçede ilk defa bu kadar kapsamlı olarak okurla buluşuyor.
Eğer bir yerde önyargılar varsa
yok edilmelidirler,
yazarın, şairin
görevi,
evet
GÖREVİ
diyorum,
bir daha hiç çıkmayacağı bir metne, kitaba veya bir dergiye gidip
korkakça kendini kapatmak değildir,
tam tersi
dışarı çıkmaktır,
kamunun zihnini
sarsmak için,
ona saldırmak için,
yoksa
neye yarar?