Özgürlük borusuna üflemiştim insanlarla birlikte, ve özgür birini aramaya çıktığımda mülk sahiplerini buldum. Onların mülküyetimize bak, ne kadar geniş! Biz özgürüz burada, istediğimizi yapıyoruz dediklerini duydum. Ne var ki ben, mal varlıklarının çevresinde dikenli tellerden çitler, kalplerinin de bu tellerin dikenlerine asılmış olduğunu gördüm.
Özgürlük, bana kendisini insanların çitlerinde değil, ruhumda aramamı böyle öğretti. Ve insanların en yoksulunun en fazla çite sahip olanı, en çok köle olanının başkalarını köleleştirdiğini zannedeni, memleketlerin en zayıfının en fazla ordu ve donanmaya sahip olanı, milletlerin en aşağılığının da başka bir milletin kendisinden özgürlüğü çalabileceği veya kendisine özgürlük bahşedebileceği kuruntusuna kapılanı olduğunu anlattı. ...