"Bir söz kalpten çıkmazsa kalbe girmez" derler. Sözün kalpten çıkabilmesi için kişinin onu önce kendi hayatında yaşaması gerekir. Aksi halde ne kalbe girer ne de tesiri olur.
Molla Câmî (rh) ve Lâmiî Çelebi (rh)'nin hayatlarını aktardığı kişiler de sözleri gönüllere tesir eden sûfîlerdir. Molla Câmî Nefehâtü'l-Üns'ü yazmış Lâmiî Çelebi de onu ilaveler yaparak Farsçadan Türkçeye çevirmiştir. Biz de Lâmiî Çelebi'nin çevirdiği eserden seçmeler yaparak insanlarımızın istifadesine sunmak istedik.
Eserden seçme yaparken şu iki hususa dikkat etmeye çalıştık:
• Birincisi seçilen örneğin günümüz insanının kültür ve anlayışına uygun olması.
• İkincisi ise modellenebilir olmasıdır. Yani okuyana davranış kazandıracak örnekler olmasıdır.
Nasıl baharda yağan yağmur kurak toprakları canlandırırsa burada okuyacağımız kıssa ve hikmetli sözlerin de gönüllerimizi canlandıracağı kanaatindeyiz.
Bu seçmelerin karşılaşacağımız birçok olayda hepimiz için önemli bir manevi destek ve motivasyon kaynağı olacağı ümidindeyiz.