Risale-i Nur İslam’a çağımızda yönelen pozitivist, rasyonalist vb. tehditler karşısında iman hakika
erinin kelamî bir dille yeniden izah edilmesidir. Ne var ki, yaşamı boyunca geceleri süreklikir, vird ve tesbihatla geçiren, kâmil bir veli olarak Rabbine bir ‘abdi külli’nin yapması gereken külli ubudiyetle ibadet eden, günlerini tefekkürle bereketlendiren, Bediüzzaman’ın metinlerindeki örtülü göndermeler, satır aralarına gizlenmiş ifadeler, kullandığı kavramlar, deruni yaşayışı göz önüne alınacak olursa, böylesi bir derlemenin ne denli zorunlu olduğu da görülecektir.
Ben bu çalışmayla, gerek Risale’ye muhatap olanların, gerekse ona mesafeli veya eleştirel bakanların zihnini biraz olsun kışkırtmayı amaçladım.
Umarım bu amacım gerçekleşir ve Risale-i Nur’un tasavvufî boyutları daha yakından okunur.”
Sadık Yalsızuçanlar