Hür ve serbest düşünen insanları “Atatürk düşmanı” diyerek mahvederler. Türettikleri bu heyulânın “Atatürk” olduğuna cebren inanmamızı isterler. İtiraz eden veya gerçeği açıklayan biri çıksa hemen aforoz ederler. Sunî katedralleri, bankaları, matbaaları, gizli dernekleri, ders kitapları, sayısız soyguncu kulüpleri, fikir mafyaları, işkence çeteleri ile manevî engizisyonda parçalarlar. Atatürk bahane edilerek yapılan zulüm ve vurgunlar, trilyonla yutulup harcanan millet paraları canımıza yetmiştir. Şu hâlde milletimiz için doğru ve gerekli olan vazife: Uydurma tarih ve inanılmaz efsanelerden kurtulup Atatürk’ün gerçeğini bulmaktır. Çünkü gerçek insan ve seçkin Atatürk yerine konulan uydurma ve hurâfeleri kimse kabul edemez; etmemelidir. Bunun için halkı zorlamak, insan şeref ve haysiyetine tecavüzdür.