19. ve 20. yüzyılda filizlenen ve gelişen milliyetçi hareketler belirli bir nüfus topluluğundan "millet" yaratmak adına geleneksel halk şarkılarını "keşfetmeye" ya da "reforme etmeye" giriştiler. Milliyetçi hareketlerin halk müziği reformu Türkiye'de en yoğun bir şekilde açık bir devlet politikası olarak 1922-52 arasında uygulandı. Genç Cumhuriyet'in "Türk millet" yaratma çabasının en önemli ayaklarından biri olarak halk müziği çalışmaları siyasetçilerin aydınların müzikologların sanatçıların Halkevleri ve Radyo üyelerinin öğretmenlerin kısacası Cumhuriyet'in hayallerinin peşinde koşan birçok kimsenin oluşturduğu bir tartışma ortamında gerçekleşti. Dolayısıyla 1922-52 arası halk müziği reformunun hikâyesi Cumhuriyet'in ve Cumhuriyet kadrolarının başarı ve yenilgisinin öyküsüdür.