Gözde Demirel, “Theseus ’un Kadınları”nda Yunan mitolojisinin en büyük kahramanlarından biri olan Theseus ‘un meşhur mitolojik hikâyesini tersine çeviriyor. Ve hikâyesini mitlerde hiç konuşmayan, konuşturulmayan, gölgede kalan kadın kahramanların dilinden anlatıyor. Beş anlatıcı kadın var romanda, beş anlatıcı mitolojik figür kendi hayatları özelinden, Theseus ’la bağlantılarını, onun hayatlarını nasıl etkilediklerini güç, sınıf ilişkileri, toplumsal cinsiyet ve aşk bağlamında anlatıyorlar. Metnin en önemli özelliği eril mitolojiyi yine kendi sınırları içinde tersine çevirmesi ve bir kadın okuması yapması, dolayısıyla bugünün insanına da söyleyecek çok şeyi var. Diğer bir özelliği de anlatıcı kahramanların hepsinin kendine has bir dili ve söyleyişi olması. Dolayısıyla hem kurgu hem de dil bakımından güçlü bir metin. Theseus ‘un Kadınları’nın en önemli özelliklerinden biri de günümüzden geçmişe doğru bakarak mitoloji gibi eril bir alanı toplumsal cinsiyetler bağlamında tersine çevirmesi ve mitolojiyi bir kadın anlatısı olarak yeniden yorumlaması. Ursula K. Le Guin’in “Lavinia”sı ve Madeline Miller’ın çok satan “Ben Kirke”si tadında bir kurmaca okurlarını bekliyor.