Türk oyun yazarlığında 1950 kuşağı içinde yer alan Orhan Asena Türk tiyatrosuna kazandırdığı sayısız yapıt ile kendini sürekli yenilemiş ve aşabilmilmiş bir yazardır.
Simavnali Şeyh Bedreddin kendi çağıyla çatışan bir insanın düşünceleri nedeniyle kurban edilmesini; Atçalı Kelm Mehmet feodal düzenin halk üzerinde artan dayatmacı baskıları sonucunda ağalara-beylere başkaldıran ve giderek toplumsal bir hareketin başını çeken bireyin öyküsünü; tanrılar ve insanlar insanın yenilse bile güçlü olabileceğini ya da onun insanın yenilse bile güçlü olabileceğini ya da onun insan yapan özelliğin özgürlük tutkusu olduğunu anlatıyor.