Türkçenin başkenti Karaman diyorsak Karamanlı olarak Türkçeye, herkesten çok borcumuz var demektir. Bu borç öyle bir borç ki ödedikçe veya ödediğimizi sandıkça yükü daha da artan bir borçtur.
Türk’ün dili Türkçeye olan ve ödedikçe çoğalan bu borcu ödemeye çalışanlar kimlerdir diye şöyle bir düşündüğüm zaman ilk sıraya hep Mestan Hoca’yı koyarım. Kendisini tanıdım tanıyalı büyük bir aşk ile Türkçe terennüm eder. Bu çaba, hocası olduğu üniversitedeki öğrencileri ile sınırlı da değildir. Hepimizde bu konuda emeği vardır. Nereye gitse Türkçenin ışığını oraya götürür. Mestan Karabacak sadece bir hoca değil aynı zamanda da Türkçenin taşıyıcısıdır. Bu kitap da en çok ona yakışırdı. O da gereğini yaptı ve borcunun bir kısmına bedel olur diyerek Türkçe için yazdıklarını Türk Dili ve Karaman kitabı ile birlikte tarihe emanet etti. Emanetin sahiplenilecektir Sevgili Hocam, kuşkun olmasın.
Eğitimci-Yazar Osman Nuri KOÇAK
Türk dilinin Anadolu’da bir yazı ve kültür dili olma sürecinin başlangıcı olarak kabul edilen Karamanoğlu Mehmet Bey ve onun Konya’da okunan fermanı bir coğrafyanın dille vatan yapılmasının, kazanılmasının önünü açmıştır. Mestan Karabacak’ın Türk Dilinin Başkenti Karaman’da otuz yılı aşkın süredir yaptığı dil, kültür ve tarih çalışmalarının bir sonucu olan bu eser, Türkçenin tarihte olduğu gibi yeniden bu topraklarda bir bildiri ile savunmasını yad etmektedir. Türk dilinin tarihi ve güncel meselelerini, Karaman kültürü ve kent hayatının, Türk tarihine mal olmuş Karamanoğlu Mehmet Bey ve onun kültürel mirasının, Yunus Emre’nin, Bekir Sıtkı Erdoğan’ın hülasaten coğrafi bir adlandırma ile Karaman’ın Türk tarihi ve kültürü içindeki biricik yerini vurgulayan bu eser; yakın tarihte dil, popüler kültür, siyaset ve bürokrasi kanallarından beslenerek bir kent aydınının yaşadığı şehre bir anlamda aidiyetini, hizmetini sunmasının ürünüdür. Mestan Karabacak, bu eserinde Mehmet Bey ve Gazi’nin tavrını yeleli bir üslupla yinelerken onlar gibi millî kültürümüzün kaynağını dilde aramaktadır.
Dr. Umut DÜŞGÜN
Türk Dili ve Karaman adlı bu eser, Türkçe ve Türklük için yapılan otuz yıllık bir mücadelenin hatta kavgaların bir ürünüdür. Tarihsel seyri içinde Türk dilinin önemli meselelerini, güncel sorunlarını dile getiren bu kitap Mestan Karabacak’ın dil ve tarih üzerine hassasiyetle ele aldığı bir dizi başlığı içermektedir. Yunus Emre, Bekir Sıtkı Erdoğan ve Karamanoğlu Mehmet Bey çizgisinden hareketle kaleme alınan yazılar Türk dilinin kültürel altyapısına da vurgu yapmaktadır. Ayrıca bu eser, Karaman’da kurulması planlanan üniversiteye Karamanoğlu Mehmetbey adının verilmesi, “Dil Fermanı”nın asıl metninin ortaya çıkarılması, “Türkçe Tabela Kararı”, “Türk Dili Bayramı” kutlama süreçlerini ve bu konularda Karabacak’ın, Karaman’da verdiği mücadeleleri belgelerle göstermesi bakımından da önemli bir kaynaktır.
Volkan GEMİLİ