Yoğun duygusallığıyla izleyicisini hemen içine çeken eserler üreten Hüseyin Avni Lifij, Türk resim sanatının en özgün ressamlarından biriydi. Şiirsel duyarlılığı, engin hayal gücü, entelektüel ve sanatsal birikimi onu değerli bir sanatçı kılmıştı. Sanat eğitimi almaya hevesli 17 yaşında bir delikanlıyken Osman Hamdi Bey’e sunduğu otoportresinin resimsel ve anlatısal olgunluğuyla büyük ustayı derinden etkileyen Hüseyin Avni Lifij, Halife Abdülmecid Efendi’nin desteğiyle yurtdışına gönderilmişti. Memleketine döndüğünde ressamca bakışının fevkalade gelişmiş olmasının yanında sanat hakkında metinler yazarak eleştirel düşüncelerini kâğıda aktarmak konusunda da saygın bir mertebeye ulaşmıştı.
Sanat eğitimiyle de yakından ilgilenen Hüseyin Avni Lifij, 1923 yılında Sanâyi-i Nefîse Mektebi’nde Tezyinî Sanatlar Bölümü kurulmasını sağlamış ve vefatına kadar burada dersler de vermişti. Fotoğraf çekmeyi de çok seven ressam, zaman zaman bu fotoğraflara bakarak da resim yapıyordu.
“Türk Sanatının Büyük Ustaları” serisinin dokuzuncu kitabı Hüseyin Avni Lifij, 1927 yılında vefat eden, duygulu, merhametli, hassas bir ressamın maharetli ustalığıyla adeta can verdiği eserlerini, yaşamını, ailesiyle ve ülkesiyle kurduğu bağı anlatıyor. Okurun, ressamın iç dünyasını kavramasına yardımcı olacak ipuçlarını veriyor ve çevresinde Hüseyin Avni Lifij’in gözünden bakmayı denemesini sağlıyor.