Öyle bir bakış ki, dünyanın bütün dertlerini taşıdığını hissettim. Sessizlik, katil bir sakinlik. Hayallere dalan bakışlarımı onun gözlerinden başka esir alan bir şey yoktu. Kanımın atardamarlarımdaki akışlarını duyar gibi oldum. Kalp atışlarımın sesini ayırt eder oldum; " Evet, o o o" diyordu. Kalbim; duygular, hissiyatlar, belirsizlik ve eski hatıraların çarpıştığı bir meydana dönüşmüştü artık. Sanki dışarıya lav püskürtüyor ve tüm bedenimi eritiyordu o eski hatıralar ve duygular. Kalbim, hakikate dönüşmüş bir imkânsızın gerçekleşmesinden duyduğu sevinçle atıyordu.
Hatıralarım geri geldi. Sanki 20 yıl göz açıp kapayıncaya kadar hızlı bir şekilde geçmişti… 20 yıldır bu karşılaşmayı bekliyordum, üzerine planlar kuruyor ve hayallerimde ona dair senaryolar yazıp öylece uykuya dalıyordum ve her rüyada farklı bir buluşma, farklı bir hikâye. Ama karşılaşma arzusunu canlı tuttuğum her hayal, tamamına erememiş bir aşk hikâyesiyle sonuçlanıyordu.