Kim, kim, kim… Bu soru aklımda kulaklarımı sağır edercesine yankılanırken gözlerim Alice’le aydınlandı. Bir yanıt bekliyor gibiydi. Bense aklımdaki soruyu düşünmeden bir cevap veremeyeceğimi biliyordum. Soruya odaklandım. Kim bu kadar önemli olabilirdi, kim?
Korku, panik, hüzün, tereddüt… Karşımdaki bu mükemmeliyeti kim bu hale getirebilirdi? Haftalar boyunca böyle davranmasına kim neden olabilirdi? Varlığından birkaç saniye önce haberdar olduğum birisine karşı bu denli nefret duymam normal miydi?