Yedi Âlimler Hikâyesi, hikâye anlatma geleneğimizin güzel örneklerinden biri. Binbir Gece Masalları’ndan gelen form ve ruhla kaleme alınmış, içinde birçok hikâyenin bulunduğu ve bu hikâyelerin ana metne bağlandığı tek bir hikâye. Arketiplerle ve sembollerle donanmış her bir hikâye bağımsız ve kendine özgü hâliyle bir yandan ana metindeki olayı besliyor, bir yandan da insan hayatında muhtemel olay ve durumları çözümleme vaadinde bulunuyor. Bu hikâyelerde önemli olan hakikatin ortaya çıkmasıdır. Hikâye hakikate hizmet için vardır ve her bir hikâye adeta hakikatin görünür hâle gelmesi için elinden geleni yapmaya hazırdır. Vaktiyle yaşanmış, ortak kültüre hikâyeleşerek mâlolmuş ve her biri insanoğlunun tecrübe envanterini oluşturan bu anlatıların bir tek amacı vardır: Erdemleri canlandırmak, adaleti sağlamak ve kötülüğün önüne geçmek. Böylece farkında olsun veya olmasın herkesin muhtaç olduğu hakikatin insanın ruhuna bir güneş gibi doğması ve insanın davranışlarında da bu aydınlığın eylem olarak görünür hâle gelmesi mümkün olacaktır..
Yedi Âlimler Hikâyesi, korkuya, şüpheye, ihtirasa ve nefsin oyunlarına râm olmuş kahramanlarını hikâyelerin içinde barındırdığı insanlık tecrübelerini yansıtarak arındırır,
onları eğitmeye çalışır yedi günde ve yedi âlimle onların kararmaya ramak kalmış ruhlarına hakikatin aydınlığını sunar.