Murat Cundalı uzun yıllardır Londra’da yaşayan, Oxford’da hocalık yapmış, İngiltere vatandaşı bir Türk’tür. Eşini kaybettikten sonra bir türlü kendine gelememiştir. Bir gün bir roman okur ve hayatı değişir. Romanın yazarı yine Londra’da yaşayan dünyaca ünlü bir Türk kadındır ve Murat ona büyük bir tutkuyla âşık olur.
Bu aşk onları casusluk dünyasında bir maceraya sürükleyecek, bir çete üyesi olan Saffet’in de karıştığı olaylar kahramanlarımızı umulmadık yerlere götürecektir. Aşk ve belirsizlik temalı bu sürükleyici roman, sizi gizemli bir dünyanın labirentlerinde gezdirecek.
İskambil destesinde koca bir yıl gizlidir: günleriyle, geceleriyle, haftalarıyla, mevsimleriyle. Kırmızı kâğıtlar günü temsil eder, siyahlar geceyi. 52 kâğıt 52 haftadır. Maça, kupa, karo, sinek dört mevsimdir. Astan papaza kadar kamerî aylar sıralanır. Ası 1, valeyi 11, kızı 12, papazı 13 diye sayarak bütün kâğıtların değerlerini toplarsan 364 eder. Yılı tamamlamak için bir gün eklemek yetecektir Ve o eklenecek gün özeldir, insanın istediği gibi kullanacağı bir jokerdir. Yılın sonuna saklanan bir şenlik günüdür.
1964’de İstanbul’da doğdu. Alman Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümünden mezun oldu. İngiltere’de, Exeter Üniversitesinde Orta Doğu ülkeleri üzerine yüksek lisans yaptı. Amerika’da University of Pennsylvaniadan siyaset bilimi alanında doktora derecesi aldı. Uzun yıllar Toronto Üniversitesi başta olmak üzere Kanada’nın değişik üniversitelerinde siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler dersleri verdi. Kanada’da yaşıyor. Yine de… Tunç’un ilk romanı.