Neyle yaşayacaksın? Bizim hayatımız böyle, hiç değilse daha fena değil. Benim dokuz canım var, hepsi de karnını doyurmak ister, hasat ise altı ölçek, hadi yaşa bakalım. Elinde değil, başkalarının kapısını çalacaksın. İş bulmaya gidersin, verdikleri metelik. Zenginler bizimle keyifleri ne isterse onu yapıyorlar. Millet kalabalık, çoğaldıkça çoğaldı; toprağına toprak katılmıyor, ama vergileri artırdıkça artırıyorlar. Toprağı kiralasan vergi, zemstvo’dan alsan vergi, toprağın altındakine vergi, köprüye vergi, sigorta, polis, yemek; saymakla bitiremezsin, sonra papazlar, sonra ötekiler, berikiler. Herkes bizim üzerimize gelir, sadece tembeller gelmez.
Yolcu ve Köylü yirminci yüzyılın en önemli yazarlarından Lev Tolstoy’un ölmeden önceki son dört yılında yazdığı on öyküyü içeriyor. Uzun ve fırtınalı hayatı boyunca özellikle Rus halkının çektiği sıkıntılara kayıtsız kalmayan hatta hayatının son dönemlerinde neredeyse bütün servetini köylülere dağıtıp onlar gibi yaşamaya başlayan Tolstoy’un bu öykülerinin çoğu gerçek olaylara dayanıyor. |