Olacak gibi olmasaydı,
İnsanı bitiren güvensizlik duygusuna iten temel konulardan biri de bence umut veren, onu kandıran birini hayatına alması ve ısrarla hayatında tutması olduğunu düşünüyorum.
Eğer sen de bunları yaşadıysan; bunlar neden beni buldu, neden benim başıma geldi, bir ben mi vardım diyorsan merak etme, yalnız değilsin.
Kalbi hassas olan, hayatına aldığı insanı ailesi gibi gören herkes bunu yaşamıştır.
4 yıllık ciddi ilişkiler bir çırpıda bitiyor, önce umut verip sonra unut diyorlar işte, çünkü onlar hasta, onlar ne aradıklarını ne istediklerini bile bilmiyorlar.
Hastalık kelimesi sana garip gelebilir ama sağlıklı bir insan bunları yapmaz. Hastalıklı insanlar merhametsiz
olur, vicdansız olur; bugün seninle, yarın bir başkasıyla olmak onlara göre doğal bir şey, ama bize göre değil, çünkü bizler hassas kalpli insanlarız, sevdiğimiz insanların dertleriyle ile dertlenir, onları bir olur bırakmayız.
Bizim gibi insanlara verilmiş en büyük ödül yalnızlık galiba, yanlış kalpte olmaktansa yalnız kalalım.
Biliyorum çok yoruldun, yaptığın fedakarlıkların bilinmediği değeri.
Bunca kötü insanın içinde merhametle davrandığın için uğradığın haksızlığın haddi hesabı yok.
İyi niyetinden dolayı her zaman tek başına kaldın.
Tek başına çok büyük savaşlar verdin.
İstesen, sana davrandıkları gibi davranırsın ama sen onlar gibi değilsin. Senin yüreğin temiz.
Unutma, yüreğin temizse hikayen mutlu biter.