“Şişşt iyi misin” diye sordu. Adımı artık bilmiyordu. Çok anlattım, anlamadı. Halbuki küçükken bana anlamadığımda çok kızardı. Ben şimdi kızamıyorum. Usul usul her şeye sil baştan başlıyorum. Bıkmıyorum. Mesela bugün bana “iyi misin” diye sorduğunda yüzüne bakıp “İyiyim canım” dedim. Halbuki hiç iyi değildim. Yalan söyledim. İnandı. Çünkü ben iyi bir oyuncuydum.
Öykülerin hepsi gerçek öykülerin hepsi kurgu. Ne fark eder ki! Senaryoyu bir tek o ünlü yönetmen mi biliyor? Hayır o bile bilmiyor. Sadece Tanrı biliyor. Biz de yolda yürüyoruz. Hangi sayfadayız, sırada hangi öykü var bilmeden yürüyoruz. El ele. Aşkla. Nereye gittiğimizi de bilmiyoruz. Yoldayız. Yetmez mi? Gelsenize…