Devletin gelecekteki afetler için gerekli önlemleri almasını bir insan hakkı olduğunu savunan bu kitap özellikle 1999 Marmara depremi ve İstanbul'da beklenen büyük depremle ilgili görüşler çerçevesinde afetlerin insani boyutunu incelemektir.
Merkez üssü Gölcük olan Richter ölçeğiyle 74 büyüklüğündeki 17 Ağustos 1999 Marmara depremi Bolu-İstanbul arasında 41.000 km²'den fazla bir alanı etkiledi. Deprem; halkı hükümeti ve resmi kuruluşları hazırlıksız yakaladı. Pek çok insan hayatını kaybetti pek çoğu da fiziksel ve psikolojik bir travma yaşadı. 17.000 üzerinde insan hayatını kaybetti yaklaşık 44.000 kişi ise çeşitli hastanelerde tedavi gördü. Devlet Planlama Teşkilatı tahmini maddi kaybı yaklaşık 9-13 milyar Amerikan doları olarak açıkladı. 1999 Marmara depreminin İstanbul üzerinde ortalama bir etkisi olsa da şehir Kuzey Anadolu fay hattının batı kısmında bulunması sebebiyle daha büyük bir risk altında. 1999 Marmara depremi yakın bir gelecekte İstanbul'da büyük bir deprem olacağı kaygısını artırdı.
Buradaki çalışmaların iki amacı vardır: Birincisi 1999 Marmara depremi sonrasında depremzedelerin psikolojik tepkilerinin depreme ilişkin bilgi ve değerlendirmelerinin depremle ilgili bilgi veren farklı kaynaklara olan güvenlerinin risk algılarının ve Marmara depreminden sonra edindikleri zarar azaltma davranışlarının portresini çıkarmaktır. Diğer bir amaç ise afet yönetiminin kurumsal boyutunu tartışmak ve Türkiye'deki sistemin eleştirel bir değerlendirmesini yapmak afete dirençli bir toplumun gelişmesi ve afetlerle başa çıkabilmek için lider ve sorumlulara karşı güven konularının ele almaktır.