“Aramızda korkunç bir uçurum, bir 42 yıl var, neredeyse senin yaşının iki katı. Ama biz bu uçurumun üstünde uçmayı zaten öğrenmedik mi? Kısacası bu lafı hiç söylemedim. Söylemeyi aklımdan bile geçirmedim. İlk kez sana isteye isteye, zorla değil, söylüyorum... Senden çocuklarım olsun istiyorum. Seninle evlenmek istiyorum. İster misin sen de?”
Denizle, doğayla iç içe yaşayan Yaman Koray, yatta çalışacak bir yardımcı aramaktadır. Gazeteye bir ilan verir. İş görüşmesine gelenlerden biri de Sultan Hanım’dır. İkisi de görür görmez birbirlerinden etkilenirler. Ne var ki duygularını açmak öyle kolay değildir; Yaman Koray 64, Sultan Hanım 22 yaşındadır ve aralarındaki yaş farkı, toplumsal bir baskı olarak önlerinde dikilmektedir.
Yaman Koray bu kez kendi içine doğru uzun bir yolculuğa çıkar ve sekizinci evliliğini yaptığı yıllara götürür okuru. Koray bir yandan geçmişle, çocuklarıyla yeniden iletişim kurmaya çabalarken, bir yandan da kanseriyle mücadele etmektedir, eşi Sultan’sa büyük bir fedakârlıkla ona her fırsatta destek olmaktadır.