Odağına insanı alarak, insanın maddi ve manevi yaşamında muhatabı olan her konuya ilişkin bilgi ve bulgular üzerine yoğunlaşan sosyal bilimlerin, tüm dallarıyla birlikte günümüz dünyasında en az pozitif bilimler kadar önemli bir misyonu yerine getirdiği aşikârdır. Hele ki 2019 yılının başından beri küresel ölçekte karşı karşıya kaldığımız Covid-19 süreciyle birlikte düşünüldüğünde bu misyonun bir kat daha değer kazandığı ifade edilebilir. Salgının yaşamsal boyutuyla ilgili önlemler almaya çalışan fen ve sağlık bilimlerinin yanında sosyal bilimler de bu süreç içerisinde salgının toplum hayatında oluşturduğu travmaların sağaltılmasına yoğunlaşmaktadır.