Bu kitapçık Şiddetsiz İletişim yaklaşımı ve günlük hayat uygulamaları
üzerine Marshall Rosenberg’in kendi hayatından verdiği örneklerden
oluşuyor. Başta ebeveynler olarak çocuklarla ilgilenen tüm yetişkinler
ve kendi çocukluğunu Şiddetsiz İletişim bakış açıçısıyla onurlandırmak
isteyen herkes için ilham kaynağı.
Rosenberg kitapçığın bir yerinde şöyle diyor:
“Ebeveynlik etmekle ilgili belli bir tedrisattan geçmiş olduğum için,
çocukların terbiyeli davranmasını sağlamanın ebeveynin görevi
olduğunu düşünürdüm. İçinde yetiştiğim kültürde, bir kez kendinizi
otorite olarak, öğretmen ya da ebeveyn olarak tanımladığınız anda
“çocuk” veya “öğrenci” olarak etiketlediğiniz kişilerin belli bir şekilde
davranmasını sağlamayı kendi sorumluluğunuz olarak görürsünüz.
Şimdi bunun kendini baltalayan bir hedef olduğunu görüyorum; çünkü
öğrendim ki, amacımız insanları belli bir şekilde davranmaya yöneltmek
olduğunda, onlardan istediğimiz şey ne olursa olsun, bize direnç
göstermeye meyilli oluyorlar. Bana öyle geliyor ki, karşımızdaki kişi iki
yaşında olsa da bu böyle, doksan iki yaşında olsa da.”