Marshall Rosenberg, Öfkenin Şaşırtıcı Amacı’nda bu konunun
hayatımızda nasıl bir rol oynayabileceğiyle ilgili bakış açısını bizlerle
paylaşıyor. Öfkenin bastırılması gereken bir şey olduğu fikrinden
uzaklaşmak üzere bizi harekete geçiriyor. Öfkeyi, bu tepkiyi tetikleyen
karşılanmamış ihtiyaçlarımızla bağ kurmaya çağıran bir armağan olarak
görüyor. Yazar öfkeyle ilgili yaygın yanlış anlamaları ortaya koyarken,
öfkemizin bir düşünce ürünü olduğuna da dikkat çekiyor. Öfke üzerine
bir tartışma Şiddetsiz İletişim’in daha iyi anlaşılmasını kolay yoldan
destekliyor; çünkü bu konu Şiddetsiz İletişim’in birçok anahtar ayrımına
temas ediyor. Kalpten yaşamak, yargılardan arınmış gözlemler yapmak,
duygularımız ve ihtiyaçlarımızla ilgili netleşmek, net ricalarda bulunmak
ve hayatı zenginleştiren bağları desteklemek; bütün bunlar öfkeye
nasıl yanıt verdiğimizle ilişkili. Bu kitapçıkta öfkeye Şiddetsiz İletişim
yöntemiyle nasıl yanıt verebileceğimizin ve öfkeyi hayatı zenginleştirme
yolunda nasıl kullanabileceğimizin ipuçlarını bulacaksınız.
Öfkeyi yönetmek ve bastırmanın ötesinde, bir uyandırma olarak kabul
etmek için keyifli ve ilham dolu okumalar diliyoruz.