Toplum mühendislerinin başlattığı "tepeden modernizasyon"un en temel ayağı "Dinde Reform" adı altında aslında bizzat Kuran'ı değiştirerek evcilleştirme programıdır. Oysa din bir tabudur ve tabular değiştirilemez; ancak yıkılır!
Peki bu mümkün mü?
Reformun edilgen bir nesnesi değil provokatif bir öznesi olabilecek "Öteki Türkiye" bu durumda neler yapabilir?
Korkarım ki aristokrat İslâm Abant Toplantıları'nda Ahkâm Ayetleri'nin imkânsızlığını tartışırken; dinamik İslâm sokaklara çıkıp hayatı ve siyaseti belirleyecek.
Ve umarım ki türbe yeşilinin hangi tonunun toplumumuza uygun olduğu tartışılırken; sivile çalan "hâki yeşil" ton hayatımıza egemen olmaz.