Gülmek, aslında otoriteye karşı çıkmaktır; farkındalığa erişmek, kendi sanılarımızdan, bastırdığımız duygulardan kurtulmak, özgürleşmektir. Acı ve üzüntüyle yoğurulmuş insanımız, hayatın değersizliğine ve zaaflarına zekâsının ince ucu ile gülerek sorunlarına çözüm aramaktadır.
Anadolu insanı, mizahla mayalanmıştır. Yokluk ve yoksullukla mücadele etmek zorunda kaldığı, psikolojisinin harap olduğu, sosyal ve siyasal sorunlarla boğuştuğu her dönemde kendini ifade edebilmek için mizahı bir silah olarak seçmiş, haksızlıklar ve zulüm karşısında kendini mizah yoluyla savunmuştur. İncili Çavuş’un zekâsı ve açık sözlülüğü, Nasrettin Hoca’nın nüktedanlığı, Bektaşi’nin hazır cevaplılığı mizahın akli bir unsur olarak kabulünün asırlar öncesine dayandığını göstermiştir bize.
Mizahta büyük bir incelik, gizli bir felsefe, felsefi bir derinlik vardır ve mizahın amacı sadece güldürmek değil, derin ve ince duygular hissettirmek, düşündürmek, aynı zamanda ders vermektir.
Mizah, sorunlar karşısında çözüm arayan birey ve topluma eleştirel bakış açısıyla yeni ve farklı çıkış yolları sunar. Çünkü gülmek, bireyin özgürlüğe açılan kapısıdır; bir anlamda bastırılmış duygularının dışavurumudur.
Ne de güzel söylemişti Aziz Nesin Usta ; ‘’Korku, en beşeri duygudur. Benim iktidarlara başkaldırışımı görenlerden kimi beni korkusuz insan sandı. Oysa ben, korkarım. Ne var ki bende, başkalarına yararlı olacaksa, doğru bildiğimi, inandığımı söylemek, açıklamak duygusu, korku duygusuna her zaman üstün gelmiştir. Korkarım, yine söylerim.’’
Söyledim… Yine söyleyeceğim…
Yazar Hakkında:
1968, Şarkışla doğumlu olan yazar, ilk ve orta öğrenimini Ankara’nın çeşitli okullarında tamamladıktan sonra, A.Ü. Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitirerek öğretmenlik mesleğine başladı. Lise yıllarında başlayan edebiyat sevdası, özellikle fakülte yıllarında doruğa ulaştı; bu dönemde kimi dergilerde (Yaba, Hafta) öyküleri yayımlanan yazar, mizah yüklü çalışmalarıyla tanındı. Kimi dernek ve sendikaların yönetiminde aktif olarak görev alan yazar, aynı zamanda karşılaştığı politik ve sosyal olayları hicveden öyküleriyle çalışmalarını sürdürdü. Hafta Dergisi’nin düzenlemiş olduğu Öykü Yarışması’nda ikincilik ödülü alan yazar, SES’in 2005’te düzenlemiş olduğu öykü yarışmasında da birincilik ödülü alarak ilerisi için ümit verdiğini gösterdi. Yazarın Efendimin Efendisi adlı mizah öykülerinin dışında Kar Yüreği adlı bir deneme, Biz Bizidik Bizidik adlı anı ve Hep Geç Kalır Yarınlar adlı bir roman çalışması da bulunmaktadır.
Evli ve iki çocuk sahibi olan yazar, halen öğretmenlik görevini sürdürmektedir.