Etik’ten Tasavvufa Gerçek Bir Yolculuğun Adımları…
Tıpkı Sokrates gibi, Kenan Gürsoy da öğrencileri ile bir taraftan sohbet ederken aslında ahlak felsefesinin, varoluşçuluğun ve tasavvufun önemli meselelerini çözümlüyor.
· Nefs, Etik, Ahlâk, Varoluşçuluk, Tasavvuf ortak bir kapta nasıl buluşur?
· Tasavvuf ve özgürlük arasındaki bağlantılar nelerdir?
· Sartre Varoluşçuluğu’nun tek eksiği Tanrı düşüncesi mi?
· Batı’da Varoluşçuluk’a atfedilen büyük anlam, Doğu’da Tasavvuf ile mi yer bulur?
Galatasaray Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi dekanı Prof. Dr. Kenan Gürsoy, bir taraftan öğrencileriyle etik ve tasavvuf ilişkisini konuşuyor, diğer taraftan cümleleriyle etik ve tasavvuf ilişkisine yepyeni bir bakış açısı sunuyor. Tasavvuf düşüncesi ve felsefe geleneğini ortak bir kavramsal çerçeve ile ele alarak çetrefilli bir konuyu sade bir anlatımla inceliyor. Evrensellikle ahlâkı, etikle tasavvufu, özgürlükle bilinci “kişi”den yola çıkarak “bir”leştirme ve bütünleştirmeye yöneliyor.
Ahlâk kavramını içkin ve aşkın ögelerle tanımlayan Etik ve Tasavvuf kitabı, tevhid, vicdan, bağlanma, insan-ı kâmil, edep, yakîn, philosophia perennis, metafizik, irade gibi pek çok kavramı Varoluşçuluk’tan Tasavvuf’a kadar teorik bir çerçevenin yanı sıra günlük hayattaki yerlerine de dikkat çekerek inceliyor. İnsanı merkeze alan ancak insana hapsetmeyen yönüyle dikkat çeken bir kadim felsefe geleneğinin izini sürüyor. “Hikmet, bilgisine ulaşılanı cesaret erdemi vasıtasıyla uygulayabilmek demektir.”