Gölpazarı ilçesi; İstanbul, Bursa, Eskişehir, Kocaeli, Sakarya gibi büyük şehirlerin çok yakın ulaşım mesafesinde bulunmasına rağmen sosyal ve ekonomik anlamda oldukça geri kalmıştır. Nüfusu günden güne erimekte, genç nüfusunu ise yakın il ve ilçelere sürekli göç vermektedir.
Gölpazarı coğrafyasının temelini oluşturan manav ve Yörük boylarının bölgenin değişik yerlerinde yerleşik düzene geçmeleri, kendi oba kültürlerine sahiplenmeleri yakın zamana kadar öz geleneklerin korunmasını sağlamıştır. Bölgeye sonradan gelen muhacirlerin de katılımı ile bölgede kültürel çeşitlilik artmıştır.
1940 ve 1970’li yıllara kadar bölgede halk bilimi üzerine yapılan etkin çalışmalara rağmen 1970’li yıllardan sonra çok az sayıda çalışmanın yapılması ve genç nüfusun artan bir hızla bölgeden göç etmesi; zamanında çok zengin olan bölge kültürünün giderek kaybolmasına yol açmıştır. Yapılan bu çalışma, bir nebze de olsa bölge kültürünün gelecek nesillere aktarılmasında önemli bir katkı sağlayacaktır.
Bölgeyi yakından tanıyan ve yakın zamanda yöre halk kültürü üzerine çalışmalar yapan Türk Halk Müziği sanatçısı, araştırmacı-yazar Abdullah Gündüz’ün ifadesiyle, artık eski yaşlılarımız pek kalmadı. Çok geç kalınmış olsa da hayatta kalan son yaşlılarımızdan kültürümüzü, gelenek ve göreneklerimizi öğrenebildiğimiz kadar öğrenmeye ve bunları kayıt altına almaya çalışalım. Yapılacak her çalışma bölge kültürünü gelecek nesillere aktaracak son kazanımlar olacaktır.