Bu kitapta Reuven Firestone Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam’da seçilmişlik kavramının tarihini inceliyor. Yazar seçilmişlik kavramının aslında antik Yakın Doğu’nun çok tanrılı inançlarla dolu ortamında doğduğunu iddia ediyor. Buna göre antik Yakın Doğu’daki dini yaşamın belirgin özelliklerinden biri tüm inananların kendi ulusal tanrıları tarafından seçilmiş oldukları inancı oluşturmaktadır. Bu ortamda seçilmişlik küçük bir tek tanrıcı topluluk olarak ortaya çıkan İsrailoğullarının dininin de merkezi bir simgesi ve onların benlik kavramının temel bir parçası olmuştur. Sonraki asırlarda Hristiyanlık ve İslam’ın da tarih sahnesine çıkıp seçilmişlik anlayışını kendi teolojileri bağlamında değerlendirerek inhisarlarına alıncabu kavram ekseni etrafında geniş bir rekabet alanı ortaya çıkmıştır.